Sevmek Seni Ey Şehir

Sevmek seni ey şehir,

İçimin ışıklarını boğar senin titrek ışıkların

Gecenin buğulu, buhranlı gözlerinde

Yaralı yüreklerin ıssız aşkları

Koynunda uyutur da sabaha dek

Sokağında salınırlar gündüzün perdesinde

Sevmek seni ey şehir

Ruhumun seslerini dinlerim

Sokağa açılan penceremden

Seslerin gelir yaslanır içime

Ben duyarım sabaha dek acılı yüreklerin

İniltili uykularını

Zaten bir sen anladın kevakib

Bir de bu şehir

Dağların taşların desem

Yüreğimden daha mı

Kalabalıktır sokakların

Benden daha mı yalnızsın bilmem

Hiç boşalmayan caddelerinde

Hiç uyumaz hiç dinlenmez misin

Gözlerini kapatıp bir an dalmaz mısın derinlere

Sevmek seni ey şehir

Yaralı bir kuş kalbimde titreyip durur

Doğmak,büyümek,aşık olmak,ağlamak

Hep senin koynunda senin bağrında

Batan kızıl güneşin

Mavin ,yeşilin, her yerin her şeyin

İçimde aşk dışımda sen ey şehir

Bir gün Haliç’ te sislerin arasından sızan güneşlerin

Bir gün İstinye ‘de

Marmaranın koynunda danseden yunusların

Bazen Eminönü çağıl çağıl insanların

Gelir durur tam karşımda ,aynamda

Sevmek seni ey şehir

Kızgın bir yaz günü koymak alnımı serin Sultanahmet’ te

Merhametin göğsüne

Binsem 128 ‘e ;uzansam uyanışa

Dönsem yüzümü Sarıyer’ e en güzel rüyama

Ne yesem ne içsem hep sen her yerde sen her şeyim sen

Her şeyim sen de….

_________________________________________________________

KEVAKİB

Gökyüzü

Yüzün oluyor bakınca gökyüzü

Sonsuzluğuna kanat açışlarım yarıyor çizgilerini

Martıların boynu bükük / Saçlarına karışıyor gökyüzü

Gözlerin dağılıyor göğümün karanlıklarına

Her yıldız bir ümit vuslatıma

Gökkuşakları açılıyor rüyalarımın ufuklarına

Uçuyorum uçuyorum

Yüzün oluyor bakınca gökyüzü

Yüzün oluyor bakınca denizler

Enginliğine dalmak, dağılmak istiyorum

Medcezirleri çağırıyor gönlümün sularını

en derinlerden derin yüzüyor ruhum

ellerin dalgalandırıyor hiç durulmayan hayallerimi

her yakamoz bir ümit vuslatıma

Gölgen dağılıyor rüyalarımın deryalarına

yüzüyorum yüzüyorum

yüzün oluyor bakınca denizler

yüzün oluyor bakınca ateşler, yakıyor

ibrahim’in ateşleri oluyor yüzün

güller kadar / güller gibi aşkın

yüzün oluyor bakınca / zannediyorum

yoksun

______________________________

KEVAKİB