Baharın sabahları vuran meltem kokusunu severim,
Çiğ düşmüş sabahlarda anneme günaydın demeyi severim,
Lavantısını tanıdığım kokulu sokakları severim,
Gözlerinin içi gülen umutlu kız çocuklarını severim.
Yarına daha bir azim daha bir hırsla başlayan yorgun yürekleri severim,
Şiirleri severim.
Sesi yanık insanların sesinden gelen şiirleri severim.
Bir bardak suyu içimdeki yangını söndürecek şekilde içmeyi severim,
Sevmeyi severim.
Sokak kedisinin başı okşanınca oluşan sevgisini severim,
Çiçekli tokaları severim.
Saçları şefkatle bir kez olsun okşanmamış kadın saçlarında severim.
Yağmuru hafif yaprakları ağır birikintili sonbaharları severim,
Sonu yaklaşmış kitapları severim.
Arasına çiçekler bıraktığım, her bir kalbi ve kemikleri kırılmış kadınlara itafen küçük sözler, umutlu ama içi kan ağlayan o güçlü bedenler. En çokta onları severim.
Suçsuzluğun en nahif örneği olan o kadınları severim.
Tek özgürlüğü kadın olmak olan kadınları aşkla severim.
Fatma POLAT