ben bu şiiri eninde sonunda yazacağım mustafa, sert bir şey olacak
bir merdiveni çıkınca birdenbire bir küçük adayla karşılaşmak gibi olacak
dönecek kendine, eğilip bir sarnıca taflan ve lahavle, eğilip kendime bu ne güzel bir an
yani bu şiir aslında yani mustafa o gördüğüm silah gibi olacak duvarda asılı
bir kızın gözleri gibi olacak incelikler içerecek çıplak olacak ve lahavle
bir düşün insanlık dediğimiz şey tam da gelip masamıza konmuşken
kara bir gölge gibi aramızda sağ siyaset, rahmetli turgut özal ve döviz paritesi
ve mesela yalanlar yani pardon kardeşim isa ve harun ve musa ve Allah’ın rızası
daha çok kanla mesela daha çok prezervatifle nişantaşında kafelere daha çok gitmekle
dur burada mustafa, biraz soluklan, bir çay iç ve başlasın dem ve kün ve lahavle
kanalı değiştirmek gibi merdivenden yürüyüp çıkmak, bir filmi tekrar izlemek gibi
derdest edilmişken, hazır konu açılmışken, kamuoyu yoklamaları tam da şimdi gelmişken
sığınmak istiyor insan abi, yapamıyor ne de olsa katlanamıyor kendine, eskiyor
hep beraber susmak istiyor, hep beraber dua, şükür, diğer teknik ayrıntılar
gece ağırlaşıyor mustafa, zaman doluyor, sonu geliyor her şeyin ve lahavle
___________________________________________________________________________________________
İsmail KILIÇARSLAN