Güneş imdada yetişip
Doğusundan kalbin
Demir çarıklarını sürüyerek
Aydınlığı asalarla yaydıkça içimize
Hezimet dert değil
Bir çınar balta yedikçe
Sürgün verir kalemleri
Muhabbet Merak Talep ve Hırs
Dört doru ata
Kitap’ta övülmüş kalemlere atlayıp
Taşır fermanı taştan kemiğe
Deriden yıldırım gibi kumaşa
Kağıttan altın levhalara geçirir
Söz ışığa dönüşür destan olur
Bilinçte şimşek çakar o fermanla
“Bir daha dene!”
Dört akıncı tekrar yöneliyor işte
İşlerine sonsuzluğun
Muhabbetin başında görülmedi
Kanlı zafer tacı Roma’nın
Merak Talep ve Hırs da giymedi
Dünya işlerinde
Hezimetlere bakıp değer mi deme
Sevgiliye elmas sunma arzusuyla dengeliyorlar
Cam parçalarından vazgeçişi
Ümraniye, 2006
_____________________________________________________________________________
Mustafa YÜREKLİ