Taş köprüdür şiir
Kalplerini bağladı ırmakla çölün
Aşk ise çöl kapısı
Mecnun’un durmadan dövdüğü
Leyla’nın açtığı
Başım
Göğsüne düşünce Seyhan’ın
Ter boşandı alnımdan
Güneşe uluyarak
Bakışınca bir çıplak tohumla
Anladım
Mecnun benim
Titredim
Sesimi gizleyerek Leyla’dan
Çölün yüreğiyle baktım
Mecnunun fersiz gözleriyle
Kurumuş çiçeklerle sessizce
Kederli bekleyişi bahçenin
Leyla’nın çocukluğunda
Mahzeninde belleğimin
Hayat ve ölüm yüklü Seyhan’a
Hayranım
Leyla’nın koşusuna öyle upuzun
Bu koşu bir ışık dalı salkım saçak
Peşinde tiril tiril kelimeler
Gökçe şiir
Türkçenin avlusunda
Günübirlik kederli akış
Leyla’nın ayaklarında
Kıyısına vurdukça çocuk ölüleri
Seyhan yüzüme tutulmuş fenerdi
Kendimi görürdüm
Her yağmur damlasında
Çok düşündüm Leyla’yı
Güzelliğini evini koruyan
Çok düşündüm kanamasını bahçenin
Eteklerini indirişini ağaçların yazı görünce
Çocuksuz Mecnun’u çok düşündüm
Pencerelerde bekleyişini Leyla’nın
_________________________________________________________
Mustafa YÜREKLİ