ÇÖPE ATANLAR RESİMLERİ

Açılır bilinç kapısı

Kelimeler ürkek yabani

Güvercini oluyor rüyaların

Şarkıların artık ölü sesleri

Acılarını zamansız bırakıyor

Tören anıtına şehrin

Gülücükler yola çıkmaya hazır

Hüzne gece düşen çiğle

 

Hasta kızlar üzerinde ince

Güz ışıklarından hırka

Ah kelebek kanatlarıyla

Sessiz uçuşu umudun

Hastanede zarif kederleriyle

Aylardır mektup gözleyenler

Posta kartına da razı bekleyişleriyle

Beyaz bir tül perdenin ardında

Devasa görünür acıları

 

Düşlerini onaramıyorlar

Yabancı dilinde telefonların

Çöpe atanlar resimleri

Anılara yüz vermeyenler

 

Ümraniye, 1989

__________________________________________________________________________

Mustafa YÜREKLİ

YARIN GİBİ BAKIŞI

Aydınlık yüreği haritalara sığmaz 

Her şehirde bir başka gülüyor

Gözde tüter fidan boylu masumiyetiyle

Sıcak ilgisi can alır

Hayale gelmez edası

Salınışı durdurur kalemi

İçine dokunabilse kelimeler

Nereli olduğunu kalbimin hatırlarım

Yerinden oynattıkça sevgimi

Ne uzak denebilir ne de yakın

Kendini özletiyor sürekli 

Dün bugün değil

Yarın gibi bakışı

 

Bu kadar benzer memleketine bir kız

Bir yanı kar altında bereketli toprak

Gözlerle bile dokunmak yasak  

Yüzü bir uçurum gülü

Korkuyor aynasına bakmaya baharın

Bir yanı fırtına firar sürgün göç

Gezmediğim çölü kalmadı

 

Yeşil gözlerinden üç ırmağın
Birleştiği yerinden öpeyim diyorum

Aklına taşkın gelebilir boz bulanık

Anıları sele verebilir özgürce

 

Karlı zirvesinde kaldım

Ayrılık dağını delemiyorum

Kazma kürek değil kalem var elimde

İnemiyorum Çukurova’ya

 

Erzurum, 1985

___________________________________________________________________________

Mustafa YÜREKLİ