Varlığın, varlığımız oldu tuttu ellerimizden
Mavi gök kondu bir güvercin gibi minberine
Grift bilmecelerdi sorulan sualler Ey Can !
Tatlı tebessümün çözdü bütün dertlerimizi..
Sözlerin ilahi bir söylem
Andıkça adını sararır benzimiz /tutulur nutkumuz
Varlığın ebedi bir nûr / sönmeyen tutkumuz
Bitmeyen bir gül kokusu oldu hayatımızda..
Konuşurdun Ey Sevgili Resul !
Bahçeden önce , yüzünde açardı nadide güller
Hurma dalları arasından sessizce gelirdi güneş
Meltem olur serinletirdi sinemizi..
Adını anmak hayatımızın bereketi
Veçhin rüyalarımızı süsleyen en nadide çiçek
Bir sade sünnetinden bahsetmek
Sevincimizi artıran bayramdı Ya resulallah.
Rabbin aşkı üzerine sinmişti /manolya kokusu idi zaman
Öyle buyurmuştu bir defasında sevgili annemiz :
Senin soran bir dostuna : “O sav yürüyen bir Kur’an “.
Sevince gark olmuştu , yüzyılların sığındığı an..
Mehtap parlaklığını kıskanır
Avare olurdu yıldızlar yanı başında
Dertli idi gökyüzü ,yeryüzünden
Dökülürken zaman ayaklarından / mucize ellerinden.
Şimdi hep hasretiz gül yüzüne
Hasretin yakıcı bir çığlık içimizde
Kıştayız , baharın komşuluğuna razıyız Ey Can Sevgili
Bir lahza olsun tut gönüllerimizden..
nisan/2010..İstanbul
_________________________________________________________
İbrahim Y. ZARİFOĞLU
One thought on “Bitmeyen Gül Kokusu”