Barla’da bir kişi
Kalbinin
Kainatla konuştuğunu fark etti
Balık bülbül ve gül
Koroda ilahi söylerken
O susmadı
“Yaz kardeşim,”
Tabiattan kağıta
Işık seli halinde
“Haşir Bahsi”
Bastı yüreği
Ses titredi
Eğridir gölünde bir tekneyle
Balıkların zamanından geçiyor
Kandilinden geçiyor bülbüllerin ve güllerin
Kalbin
Mirac’ından dönüyor
“Bak Allah’ın rahmet eserlerine
Ölümünün ardından
Yeryüzünü nasıl diriltiyor.”
Zikri nedir balıkların
Fikri nedir biliyor
Bülbüller de güller de aynı zikirdeler
Ve bin yıl önceki balıklarla
Bülbüllerle güllerle
“İşte bunu yapan
Ölüleri diriltendir
Onun gücü herşeye yeter.”
Yirmi yedi baharında
Barla’da diriliş gününde
Kainat
Yüzündeki güzel isimleri
Seyrediyor
Kur’an aynasında
“Bir köy muhtarsız olmaz.
Bir iğne ustasız olmaz sahipsiz olamaz.
Bir harf kâtipsiz olamaz biliyorsun
Nasıl oluyor ki nihayet derecede muntazam
Şu memleket hâkimsiz olur
Yamaçtaki çam ağaçları
Birbirine benziyorlar
Ve bin yıl önceki çam ağaçlarına
Bahçe
Aynı baharı yansıtıyor içinde
Bin yıl önceki baharla
Yürekleri sesleri aynı
Görünüşleri farklı çiçeklerde
Kuşlarda ve balıklarda nurunu
Seyrediyor Kur’an
“Ve bu kadar çok servet
—ki her saatte bir şimendifer
gaipten gelir gibi kıymettar
musannâ mallarla dolu gelir
burada dökülüyor, gidiyor—
Nasıl sahipsiz olur”
Kur’an’ın yaydığı ışık
Ve aydınlığı kainatın
Aynı kaynaktan
Kalbindeki nurla aynı
Barla, 2004
___________________________________________________________________________
Mustafa YÜREKLİ