Açık Tribün

santraya koşmak istiyorum o benzersiz golden sonra

meşin yuvarlığın ve formanın ve terin

ve çılgınca bağıran o kalabalığın arasına

kendimden kurtulmak için, astımdan, sızlayan bacaklarımdan

ne kadar borcum varsa ne kadar kitapsızlığım ahmaklığım

hakkını yediğim ne kadar kul varsa onlardan

hatta bu beklemiş çayın tadından kurtulmak için

santraya  koşmak istiyorum, sesimi duyurmak

            orada söylerim diye ezberlediğim şarkı:

 

            işte sana geldim yara bere içinde

geldim işte sana bere yara içimde

gül getirdim kırmızı kanı saklasın diye

kırmızı gül getirdim saklansın kanım diye

madem bu oyun sadece topu sürmek ve pas yapmakla ilgili

öyleyse neden hep şık çalımlar, afili delikanlılar kalıyor akılda

neden bir jeste denk düşüyor bu muazzam uğultu

peki diyelim başımızın zonklaması geçer

diyelim ramallahtan da geçer futbol tanrısı

peki neden geçmiyor söyle bana tarık tufan

neden bir türlü sol omzumuzdaki leke

neden unutamıyoruz o triko ve uzak yakaları

neden unutamıyoruz kuşadasını ve peçete aralarını

söyleme

cevap vermen için değil, şarkı söylemek içindi bu

            birlikte tuttururuz diye ezberlediğim şarkı:

ben anlamam aşk acısı nedir

anlamam ben nedir, nedir aşkın acısı

dilde küfür, dilde sihir, dilde aşk

aşk dilde, sihir dilde, küfür de

o derin pası alıp çizgiye iniyorum anladın ya

türklere mahsus bir gülüşle anladın ya

______________________________________

İsmail KILIÇARSLAN